31 Aralık 2011 Cumartesi

21 Aralık 2011 Çarşamba

Pazar Günü Kulübümüz

Hastalığım neyse ki bitti.Artık çok rahatım fakat ödevler sayesinde pek vakit harcayamıyorum.Vakit bulduğum her an açmaya çalışıyorum.Neyse geçen haftaki konum ise Lokman Hekim idi.Bahsedelim birazcık...

                                                               LOKMAN HEKİM

LOKMAN ADINI BİLMEYEN VAR MIDIR?
BU AD ÇAĞDAN ÇAĞA, DİLDEN DİLE SÖYLENE GELMİŞTİR.
‘’TANRI DERT VERİP DERMAN ARATMASIN.’’ DERLER YA, SÖZÜN ASLI
‘’TANRI DERT VERİP LOKMAN ARATMASIN’’MIŞ BİR ZAMANLAR.
 DERLER Kİ ÇOK ESKİ ZAMANLARDA YAŞAMIŞ LOKMAN HEKİM.
 BU LOKMAN HEKİM ÇİÇEKLERDEN BİTKİLERDEN İLAÇ YAPAR
İNSANLARIN DERTLERİNE ŞİFA VERİRMİŞ.
BU BİTKİLER KENDİLERİ SÖYLERMİŞ.
ŞURUBUM İŞTAH AÇAR KAYNAT SUYUMU İÇİR DERLERMİŞ.
İNSANLAR BİR GÜN LOMAN HEKİM’İN KAPISINA DAYANIP ÖLÜMSÜZLÜĞÜN
İLACINI BULMASINI İSTEMİŞLER. LOKMAN İLK İTİRAZ ETMİŞ…
 AMA SONRA DA KABUL ETMİŞ.DAĞA ÇIKMIŞ.
ORADA BİTKİLERE BAKMIŞ HEP AYNI BİTKİLER VAR.
SONRA YORGUNLUKTAN YERE YIĞILIP KALMIŞ.BİRAZ UYUYUP UYANMIŞ.
GÖZÜNÜN ÖNÜNDE HİÇ GÖRMEDİĞİ BİR BİTKİ BELİRMİŞ.
ÖLÜMSÜZLÜĞÜ BENİM SAYEMDE BULACAKLAR DEMİŞ.
LOKMAN HEEKİM ONU ALIP SİYAH KAPLI DEFTERİNİN ARASINA KOYMUŞ.
CEYHAN NEHRİ’NİN TAŞ KÖPRÜSÜNDE DURMUŞÖLÜMSÜZLÜĞÜN İLACINI BULDUK
E BAKALIM TANRI BUNA NE DİYECEK DEMİŞ.SONRA BİRDEN BİR RÜZGAR ESMİŞ
BAKMIŞ Kİ SİYAH KAPLI DEFTERİNİN SAYFALARI UÇMUŞ.BİR İKİ SAYFA KALMIŞ.
BU BİR İKİ SAYFADA KALANLARDA ŞU ANKİ BİZİM İLAÇLARIMIZ.İŞTE
DERLER Kİ EĞER LOKMAN HEKİM’İN SAYFALARI DÜŞMEYEYMİŞ
 İNSANLAR ÖLÜM NEDİR BİLMEYECEKLERMİŞ…SÖYLENTİYE GÖRE
LOKMAN HEKİM BİN YIL YAŞAMIŞ.HATTA ÜÇ BİN YIL,DAHADA ÇOK ÜÇ BİN
 BEŞ YÜZ YIL YAŞADIĞI BİLE SÖYLENİR.SONUNDA O DA ÖLMÜŞ.
MEZARI TARSUS’TAYMIŞ.BİZE DE BÖYLE NAKLETMEK DÜŞER DİYORUM.Evet yine dediğim gibi vakit bulduğum her an gireceğim sağlıcakla kalın öptüm sizi...

9 Aralık 2011 Cuma

Bugün ki yeni serüven



Merhaba uzun zamandır yazamıyorum.
Niçin diye sorarsanız okulda düştüm dizim yaralandı 3.5 haftadır burnum akıyor.
Ayrıca hapşuruyorum ve öksürüyorum
.Çok sinir bozucu neyseki derslerimden geri kalmamışım.
Neyse benim bu pazar yaptığım bir sunum vardı her zamanki gibi.
Aşure ile ilgiliydi.Aşure gününün 10.gününde Allah'ımızın bize verdiği 10 kerem varmış.
Bunlar:
1.   Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Aşure Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cudi Dağının üzerine Aşure Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Aşure Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Aşure Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Aşure Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz. Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. 
Devamı var ama konu ile yakından ilgili değil.
Her neyse ben hala hastayım geniz akıntım varmış.Öksürüyorum ve durmadan burnum akıyor.Okula gidiyorum fakat burnum beni biraz rahatsız ediyor.Ne diyeyim başka??Şimdi bir karikatür ile bitiriyim yazımı...




3 Aralık 2011 Cumartesi

EŞİ BENZERİ YOK!..

Dün akşam bir şeyler yapmak istedik ama neydi bu???
Annem anladı ne istediğimi ve bir kapı mesajı kartı yapmamı söyledi.
Kapı mesajı kartı benim dilimde olan adı...
İlk olarak grafon kağıdını alıp üç parmak kadar kesiyoruz.


Sonra bir kapı mesajı kartonunu kesiyoruz yani altı üstü bir karton parçası.


Onun içine de bir yuvarlak çiziyoruz...


Kestiğimiz grafon kağıtlarını alıp onları bir yaprak parçası şeklinde kesiyoruz.


Kartonumuzu elimize alıyor ve açtığımız deliğe tersinden yapıştıracağımız yapışkanlı kağıdımızı bir *parçik kesiyoruz.


Kestiğimiz parçalara parmağımızla büküp şekil veriyoruz..


Sonra büktüğümüz grafon kağıtlarını alıp teker teker birbirlerinin üstüne gelecek şekilde yapıştırıyoruz.


Yani,2. katı ilk yaprakların aralarına, 3.katı 2.katın aralarına, 4. katı 3.katın aralarına şeklinde devam ederek ekliyoruz...


En sonunda bitince.....Ortaya bir boncuk  vb. takıyoruz notumuzu yazııııp asıyoruz...




Çok ucuz, el emeği, göz nuru eşsiz bir kapı mesajı tuvaletlere, banyolara ve oda kapılarına bence çok yakışır;)
Ne dersiniz?

(*parçik=parçacık)







30 Kasım 2011 Çarşamba

Azrail

Azrail (Yaşanmış Gerçek Olay)

*Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır arabaya.... adam arka tarafa biner.....
şöför - eee hemşerim kimsin nereye gidersin...der....
yolcu - ben Azrailim..canını almaya geldim der......
şöför alaycı bir tavırla
- sen mi Azrailsin der..yav senin gibi Azrail olurmu hiç der....
yolcu sakin bir tavırla
-sen daha önce Azrail gördünmüde tarif ediyorsun der... ve ekler yolcu - inanmadın bana öylemi der....
şöför - inanmadım tabii der......
yolcu - o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.....
gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir yolcu daha alır.. ama yolcu ön tarafa oturur...olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.....
şöför yanındakine...
- ee sen klimsin nereye gidersin der....öndeki
- abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım felanca der......
şöför - yaw şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifi hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi der....
öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur....
öndeki - abi arkada kimse yokki.....
şöför hışımla arkaya bakar ve
- körmüsün be adam arkada oturuyorya der.....
öndeki arkaya bir daha bakar ve
- abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der...
bu sefer arkadaki söze girer....
- gördünmü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şöföre.
şöför bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar....
arkadaki şöföre...
- hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam der.....
şöför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.....

sonra....


sonra ne olmuş biliyormusunuz?????


adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar... bu bir alıntıdır hoşuma ve garibime gitti aktardım...

29 Kasım 2011 Salı

Bir gün vardı ya,geçti rüya gibi...

Bugün sabah kalktım,baktım olmuş saat 11:59...
Biraz uykumu atmaya çalıştım,yüzümü sürahiye soksam uyanamazdım.
Ama ablacığım sağ olsun nazar değmesin güzelime bir cimcirdi rahatladım.
Sonra ödev defterimi falan filan aldım ödev yapacaktım ki...
Annem,babam uyandılar.Biraz sohbet edip rahatladık.Acıktık mı baktık acıkmışız.Yemek masasını hazırlayıp sucuk peynir ekmek zeytin ve yeşil çay ile güzel bir ziyafet yaptık.
Bu arada biz her cumartesi gününe bir konu belirleyip onu ailemize sunuyoruz.
Bu gün annem yemekten önce okudu.Aslında bugün pazar olsa da dün yetiştiremedik.
Babam Thomas Alva Edison ile Nikola Tesla'nın karşılaştırılmasını yaptı.
Edison,Tesla'nın fikirlerini çalmış.Kendisinin diye yaymış.Çünkü o zamanlar Edison ünlü bilim adamıymış...



Gibi bir şeyler söylendi.Annem fazıl Say'ı araştırdı.
Fazıl Say 2 yaşında okullarda çalan ''Daha Dün Annemizin''adlı şarkıyı dakikalarca çalmış.
Müzik öğretmenlerine gönderilmiş...ve bu konuda çok gelişmiş.Karşımıza müzik dehası olarak çıkmıştır.
Ablamın konusu köpekbalıkları idi.Köpekbalıklarının insan öldüren çok az türü varmış.


Fakat öldüren ise görünce anında öldürürmüş.20 metrelik köpekbalıkları da varmış.Ama onlar planktonla beslenirmiş.Vb...

      Bende tavşanları araştırmıştım...   
  Tavşanlar gibi etkinliklerini gece yapan memeli hayvanların
 gözlerindeki retinada çubuk biçimindeki görme hücreleri fazla olur.
 Etkinliklerini gündüz yapan memeli hayvanların ise retinalarında
 koni biçimli hücreler fazla olur. Dolayısıyla tavşanların gözleri
 karanlığa ya da az ışık görmeye uyum sağlamıştır.
 Birden güçlü bir ışık kaynağı göze tutulunca gözlerde geçici körlük oluşur.
Tavşan kendini tehlikeye atmamak için hareket etmez.
 Ancak çok yaklaşılırsa hızla oradan uzaklaşabilir…  

27 Kasım 2011 Pazar

Merhaba

Sonunda oldu.
YUPPİİİ
Annem bana bu bloğu açtı.
Önemsediğim herşeyi, düzenli olarak buraya yazacağım.
Annemin izin verdiği saatlerde ve derslerimi tamamladıktan sonra burada olacağıma ona söz verdim.