30 Kasım 2011 Çarşamba

Azrail

Azrail (Yaşanmış Gerçek Olay)

*Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır arabaya.... adam arka tarafa biner.....
şöför - eee hemşerim kimsin nereye gidersin...der....
yolcu - ben Azrailim..canını almaya geldim der......
şöför alaycı bir tavırla
- sen mi Azrailsin der..yav senin gibi Azrail olurmu hiç der....
yolcu sakin bir tavırla
-sen daha önce Azrail gördünmüde tarif ediyorsun der... ve ekler yolcu - inanmadın bana öylemi der....
şöför - inanmadım tabii der......
yolcu - o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.....
gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir yolcu daha alır.. ama yolcu ön tarafa oturur...olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.....
şöför yanındakine...
- ee sen klimsin nereye gidersin der....öndeki
- abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım felanca der......
şöför - yaw şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifi hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi der....
öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur....
öndeki - abi arkada kimse yokki.....
şöför hışımla arkaya bakar ve
- körmüsün be adam arkada oturuyorya der.....
öndeki arkaya bir daha bakar ve
- abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der...
bu sefer arkadaki söze girer....
- gördünmü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şöföre.
şöför bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar....
arkadaki şöföre...
- hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam der.....
şöför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.....

sonra....


sonra ne olmuş biliyormusunuz?????


adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar... bu bir alıntıdır hoşuma ve garibime gitti aktardım...

29 Kasım 2011 Salı

Bir gün vardı ya,geçti rüya gibi...

Bugün sabah kalktım,baktım olmuş saat 11:59...
Biraz uykumu atmaya çalıştım,yüzümü sürahiye soksam uyanamazdım.
Ama ablacığım sağ olsun nazar değmesin güzelime bir cimcirdi rahatladım.
Sonra ödev defterimi falan filan aldım ödev yapacaktım ki...
Annem,babam uyandılar.Biraz sohbet edip rahatladık.Acıktık mı baktık acıkmışız.Yemek masasını hazırlayıp sucuk peynir ekmek zeytin ve yeşil çay ile güzel bir ziyafet yaptık.
Bu arada biz her cumartesi gününe bir konu belirleyip onu ailemize sunuyoruz.
Bu gün annem yemekten önce okudu.Aslında bugün pazar olsa da dün yetiştiremedik.
Babam Thomas Alva Edison ile Nikola Tesla'nın karşılaştırılmasını yaptı.
Edison,Tesla'nın fikirlerini çalmış.Kendisinin diye yaymış.Çünkü o zamanlar Edison ünlü bilim adamıymış...



Gibi bir şeyler söylendi.Annem fazıl Say'ı araştırdı.
Fazıl Say 2 yaşında okullarda çalan ''Daha Dün Annemizin''adlı şarkıyı dakikalarca çalmış.
Müzik öğretmenlerine gönderilmiş...ve bu konuda çok gelişmiş.Karşımıza müzik dehası olarak çıkmıştır.
Ablamın konusu köpekbalıkları idi.Köpekbalıklarının insan öldüren çok az türü varmış.


Fakat öldüren ise görünce anında öldürürmüş.20 metrelik köpekbalıkları da varmış.Ama onlar planktonla beslenirmiş.Vb...

      Bende tavşanları araştırmıştım...   
  Tavşanlar gibi etkinliklerini gece yapan memeli hayvanların
 gözlerindeki retinada çubuk biçimindeki görme hücreleri fazla olur.
 Etkinliklerini gündüz yapan memeli hayvanların ise retinalarında
 koni biçimli hücreler fazla olur. Dolayısıyla tavşanların gözleri
 karanlığa ya da az ışık görmeye uyum sağlamıştır.
 Birden güçlü bir ışık kaynağı göze tutulunca gözlerde geçici körlük oluşur.
Tavşan kendini tehlikeye atmamak için hareket etmez.
 Ancak çok yaklaşılırsa hızla oradan uzaklaşabilir…  

27 Kasım 2011 Pazar

Merhaba

Sonunda oldu.
YUPPİİİ
Annem bana bu bloğu açtı.
Önemsediğim herşeyi, düzenli olarak buraya yazacağım.
Annemin izin verdiği saatlerde ve derslerimi tamamladıktan sonra burada olacağıma ona söz verdim.